Welcome to Our Website

2. Abdülhamid Dönemine Ait Ahi Sancağı Restore Ediliyor

PAMUK ve ipek iplikten yapılan 2’nci Abdülhamid dönemine ait Ahi Sancağı, Erzurum Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı tekstil atölyesinde restore ediliyor. Renk solmaları ve lif deformasyonu yaşayan sancak, 4 kişilik bir uzman ekip tarafından titizlikle onarılıyor. Yaklaşık 2 yıl sürmesi planlanan restorasyon ve konservasyon çalışmalarının ardından sancak, Kırşehir Müze Müdürlüğü’ne teslim edilecek.

Kırşehir Müze Müdürlüğü envanterine kayıtlı Ahi Sancağı, yaklaşık 2 metre uzunluğunda, çift yönlü, çevresi bakır alaşımlı saçakla çevrili. Üzerinde Bakara, Enfal, Hud ve Rad suresinden ayetler ile 2’nci Abdülhamid’e ait tuğra işlenen Ahi Sancağı, renk solmaları, lif deformasyonu sebebiyle mukavemetini kaybettiği için Erzurum Restorasyon Konservasyon Bölge Laboratuvarı’na getirildi. Tekstil atölyesine teslim edilen sancağı onarıma alan 4 kişilik uzman ekip, öncelikle durum tespit çalışmalarını tamamlandı. Yol haritasının belirlenmesiyle renk analizi, malzeme ve element analizi ve mukavemet tespiti yapılarak restorasyon ve konservasyon yöntemine karar verildi. Dağılan lifler soğuk buhar ve uygun tekniklerle düzleştirilirken, etrafındaki bakır alaşımlı püsküller, analizleri ve restorasyon için eserden ayrıldı. Eserin mukavemetine ve yapısına uygun tamamlama malzemeleri ve yöntemleriyle yapılacak olan restorasyon ve konservasyon işlemleri yaklaşık 2 yıl sürecek. Eser, onarımın tamamlanmasının ardından Kırşehir Müze Müdürlüğü’ne teslim edilecek.

‘SONUÇ İÇİN HEYACANLIYIZ’

Çift taraflı işlenen sancağın restorasyonunu büyük bir titizlikle sürdürdüklerini belirten sanat tarihçisi ve restoratör Rabia Genç, şunları söyledi:

“Kırşehir Müze Müdürlüğü’ne ait 2’nci Abdülhamid dönemi Ahi Sancağı’nın önleyici korumasının Nevşehir Restorasyon Konservasyon Bölge Laboratuvarında tarafından alınması ve bu sayede eserin korunması sağlandı. Replikası Kırşehir’de sergilenen eser, özgün halinin korunması ve sergilenmesi amacıyla Erzurum Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarına getirildi. Eserdeki en büyük problem, kullanım amacı kaynaklı liflerin mukavemet kaybı yaşaması. Bu sorunu, eser üzerinde renk solması, ayrılma ve kopmalar olarak tespit ettik. Renk analizler, liflerin dayanımına dönük analizler ve element analizleri yaparak yol haritamızı belirledik. Dağılan lifler soğuk buhar ve uygun tekniklerle düzleştirilmeye başlandı. Öncelikle buharla liflerini düzleştiriyoruz. Eserin tüm yüzeyine uygulanacak olan bu işlem çok titiz bir çalışma gerektiriyor. Uygun malzeme ile sağlamlaştırmasını da yapacağız. Eserimiz çok hassas. Çalışmalarımız 2 sene kadar sürer. Destek malzemelerinin boyanma işlemlerini Erzurum Olgunlaşma Enstitüsü ile birlikte yürütüyoruz. Eserimizin en büyük özelliği çift yönlü olması. Hem arkasında hem önünde işlemeler, ayetler ve tuğra var. Bu sebeple büyük dikkat gerektiriyor. Destek malzemelerinin yapılması, restorasyon süreci, yapılacak diğer işlemler tabii ki yorucu ama sonuç için çok heyecanlıyız. Hassas ve disiplinler arası bir çalışma yürüttüğümüz eseri, 2 sene içerisinde tamamlayarak Kırşehir Müze Müdürlüğü’ne teslim edeceğiz” diye konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir